28 Temmuz 2015 Salı

Interstellar

Interstellar ( IMDB : 8,7 )
“Her şey önce toz ve gaz bulutuydu.” diye giriş yapılan hikayelerin en sonunu anlatan, baştan aşağıya bir bilim kurgu filmi izlemek isteyenler! İzlediğiniz her sahnede gösterilen muhteşem görsellerden dolayı gözlerinizin bayram edeceği, yeri geldiğinde sizi duygulandıracak hatta ağlatacak, bazense güldürecek bir film. Akademi ödüllerinde kendine yeterince yer bulamasa da izleyiciden tam not almayı başarmış olan bu film kesinlikle 21. yüzyılın en iyi filmlerinden biri şu anda.  Matthew McConaughey, Anne Hathaway, Jessica Chastain gibi muhteşem oyuncuların yanında büyük küçük daha bir çok iyi oyuncuyu içeren muhteşem oyuncu kadrosuyla da film en üst noktalara ulaşmış. 

Film yakın gelecekte geçiyor. Şu an elde olan imkanların hepsi kaybedilmiş ve gerileyerek tarım toplumu seviyesine düşülmüş. Cooper eski bir NASA pilotu, ailesiyle birlikte bir mısır tarlası işletiyor. 10 yaşındaki kızı Murph yaşına rağmen babası gibi bilime meraklı ve hayaletlerin onunla iletişim kurduğunu düşünüyor. Babasıyla birlikte odasında olduğu bir sırada hayalet diye tanımladığı bu şeyin yer çekimi kullanılarak yazılan bir kod olduğu keşfediyorlar ve bu kod onları NASA’nın gizli üssüne yönlendiriyor. Profesör Brand Cooper’a yeni keşfettikleri bir solucan deliğinden bahsediyor ve başka bir galakside dünyaya benzer bir gezegen keşfedip orada yaşanabileceğini söylüyor. Daha önceden gönderilen astronotlar Miller, Edmund ve Mann’in bu yeni galakside vardıkları gezegenlerin yaşanabilir olduğuna dair gönderdikleri sinyaller üzerine Endurance uzay aracı ile Cooper ve ekibi hangisinin yaşamaya daha elverişli olduğunu araştırmak için bir yolculuğa çıkıyor.
Aslında filmle ilgili o kadar anlatılacak şey var ki. Koyacağım fotoğrafları seçerken daha zorlanmaya başladım. Her biri birbirinden güzel onlarca afişi var filmin. Bunun dışında bilimsel konuları hem bu kadar derinden işleyip hemde izleyiciye anlatabilmek, onun anlayarak izlemesini sağlamak çok büyük iş. Gerçekten bu hale gelir mi dünya diye düşünürken diğer yandan da ne uçmuşlar nasıl bir hayal gücü bu dedirten bir film. Zamanın bükülmesi olayını bu derece güzel işleyen, mantıklı bir forma sokan gerçekten iyi bir film. Gerçekten iyi bir film.
169 dakikalık dram, bilim kurgu, macera. Girdiği kategorilerin hepsini sonuna kadar içeriyor. Başından son 15 dakikasına kadar her şey gayet iyi gidiyor filmde. Benim açımdan filmi sadece bir tık aşağı çeken taraf son 15 dakikadaki sahneler oldu. O zamana kadar gerçekten olur mu böyle şeyler diye düşündüren film, son 15 dakika ben bilim kurgu filmiyim diye bas bas bağırdı.
Bence izleyicilerin düştüğü tek yanılgı bu filmi Gravity ile kıyaslamaları. Gravity de her ne kadar bilim kurgu diye geçse de günümüz şartlarında yaşanabilir bir konusu vardı. Sadece bu yönü bile birlikte değerlendirilmelerine engel. Çok daha fazla ödüle layık bu filmi, Christopher Nolan’ın bu müthiş eserini kaçırmayın ve küçücük bilgisayar ekranlarında izlemek gibi bir hata da yapmayın. Bu film görselliğiyle kesinlikle geniş ekranları hak ediyor. Puanım 8,0.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder